Kısa-Film
Belgesel
Öykü
Karikatür

Fotoğraf
Şiir
Mekanlar
Program
  

       

  

  

 

 

By A Website Design

Adak

İstanbul'da koyunların kurban edilmesi önceleri evin babası tarafından kendi bahçesinde gerçekleşirken şimdilerde bu, belediyeler tarafından oluşturulan halka açık merkezlerde yapılıyor. Yakın zamanda kabul edilen bir yasaya göre artık kişilerin kurbanlarını halka çık veya özel alanlara çıkarmasını yasaklıyor.  Şimdi, profesyonel kurbancılar (kasaplar), ustaca sahnelenmiş, kodlanmış bir kitlesel cinayet gerçekleştiriyorlar. Bu ritüelleri yöneten kodların mutasyonu kişisel soruları yükseltiyor. Vahşet kurumsallaştığında, kurban tarafından provoke edilen arınma hala mevcut mudur? Vahşet nasıl izlenmeli, nasıl sunulmalı? Bu filmde Faynot, yönetmen olarak kurban eden (kasap bn.) - aile - hayvan üçgeninde yerimi sorguluyor.
Devamını oku...

Ağlayan Toprak

  Dünyadaki ve Ülkemizdeki mayın sorununu ve tarihsel sürecini anlatan,mayından dolayı mağdur olan bölge halkıyla çarpıcı röportajların olduğu, çekimlerinin geneli Nusaybin – kamışlı sınır hattında çekilen bir belgesel filmdir.
Devamını oku...

Akıntıya Karşı

“Elektrik üretimi şart” diyerek yollara düşen şirketler, neo-liberal politikaların uygulayıcısı olarak boy gösteren yöneticiler, mahkeme kararları ile durdurulmuş projeleri “suyun ticarileştirilmesi” için yok sayarak vadilere dozerleri gönderenler... 2007 yılından itibaren hız kazanan HES (Hidro Elektrik Santral) projeleriyle karşı karşıyayız. Bir yandan derelerin kullanım hakkı 49+49 yıllığına şirketlere devredilirken, büyüleyici doğası olan Karadeniz bölgesi “şantiye alanı”na çevriliyor... Bir yandan da bu durum bütün yaşam biçimlerini etkiliyor – yıkıma sürüklüyor: insanından balığına, aysından arısına, deresinden ağacına kadar... Geçmişleri, bugünleri ve yarına bırakacakları ne varsa, vadilerindeki yaşamlarına ve bu yaşamların en büyük kaynağı olan suya borçlu olduklarını söyleyen insanlar şaşkın ve öfkeli. Sesleri duyulmadığı için, yalnız oldukları için ve yaşam alanları zorla değiştirildiği için... Akıntıya karşı durmak, HES projelerinin “asıl” nedenlerinin ve bu…
Devamını oku...

Aldanmak

Doğduğunuz şehirde belli bir yaşa gelmiş ve hala işsizseniz, herhangi bir geliriniz yoksa, size anlatılan ya da fotoğraflardan gördüğünüz herşey aklınızda güzel hayallerin ışığını yakar ve bu kente yol almaya karar verirsiniz. Hatta şehire geldiğiniz ilk günden 40 yıl sonrasına kadar her anınızı hayal edebilirsiniz.  Bu hayallerin bittiği noktada "aldanmışım" diyebilirsiniz.  Evet bu duyguları yaşayabilirsiniz! Tabi bu kente yabancıysanız... Belgesel kısaca, Görünen İstanbul ile yaşanan İstanbul arasındaki farkı anlatıyor.
Devamını oku...

Artos'un Çığlığı

Film Van Gevaş’taki Aladüz Köyünde çekilmiştir. Film köyde oğulları giden ve yalnız kalan yaşlıların dramını anlatmaktadır. Köyde yalnız yaşlılar kalınca haliyle köyün tüm yükü yaşlıların sırtındadır. Zamanın istanbul’a çalışmaya giden oğulları oraya yerleşmeye başlamışlar. Bu durumda köy yaşlılara kalmıştır… Yunus İnce ÖZGEÇMİŞ Van’ın Gevaş İlçesinde doğan yunus ilköğretimini Van’da tamamladıktan sonra İstanbul Çapa A.Ö.L bitirdi Atatürk üniversitesi K.K.E.Fakültesi ilköğretim matematik öğretmenliği bitirdikten sonra Van Yüzüncü Yıl Van Meslek Yüksek Okul Radyo Televizyon Teknolojisi öğrencisi…. FİLMOGRAFİ Belgesel: Artos’un Çığlığı, Hamal Arabası… Kurmaca: Fanta Reklamı, Bakış Açısı…
Devamını oku...

Bajar

Şehrin her yerinde dolaşan kamera insanların günlük hayatlarını resmeder. Çalışan/oynayan çocuklar, çamaşır asan kadınlar, yolcu taşıyan minibüsler, inşatta çalışan insanlar gibi şehrin sakin ritmini oluştururlar. Her şey normal gibidir, birden bire patlayan bir uçak sesiyle şehrin yaşadığı acılar ortaya çıkar. ALİ KEMAL ÇINAR ÖZGEÇMİŞ Diyarbakır’da doğdu. Dicle Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü'nü bitirdi. 2003 yılında bir grup sinefille Diyarbakır Sinema Kulübü'nün kuruluşunda yer aldı. 2003’te Süheyla Acar, 2004’te Hüseyin Kuzu’nun senaryo atölyelerine katıldı. 2005’te Doğan Sarıgüzel ve Selim Demirdelen’in Diyarbakır’da yaptıkları film çekimi atölyesinde yer aldı. Çiçek Kahraman'ın sinemada ses ve ışık atölyesine katıldı. 2008 Ağustos ayında Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından Samsun’da yapılan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden üniversite öğrencilerinin katıldığı yaz kampında film analizi ve yönetmenlik atölyesi verdi. 2010’da…
Devamını oku...

Berivan

Belgeselde, 1980 Diyarbakır Cezaevi’nde insanlık dışı işkencelerden geçirilen, Cizre başta olmak üzere öldürülen çocuklarının cesetlerinin helikopterlerden atılan, panzerlerin arkasına bağlanıp şehir merkezlerinde gezdirilen, köylülerine dışkı yedirilen bir halkın yani Kürt halkının yakın tarihimizin ilk büyük ayaklanmasına öncülük eden Berivan Cizre’nin 1992 Cizre Newroz’unun öyküsü anlatılıyor. Özellikle 1992'de binlerce insanın hiç beklenmedik bir zamanda direnişe geçip ölümüne çatıştığı Newroz kutlamalarında bir kadın dikkat çeker. Başından çıkarmadığı beyaz kefiyeyle sık sık görüntülenen ve kitleyi yönlendirmesiyle dikkat çeken kişi, yoğun işkencelerden geçen ve yaralanan Berivan Cizre'den başkası değildir. Devlet yetkililerinin ve o görüntüleri izleyenlerin cesaretinden dolayı şaşkına döndüğü Berivan Cizre’nin biyografik anlatımına yer verilen belgeselde, kanlı 1992 Newroz bayramını belgeliyor. 30. İstanbul Film Festivali(İKSV) / TÜRKİYE 2011 Kurdische Filmtage Hamburg / ALMANYA 2010…
Devamını oku...

Bir Boncuk Hikayesi

  Nazar boncuğu işçilerinin zorlu çalışma şartları ve yok olmak üzere olan nazarboncuğu kültürünün kötüye giden hikayesi... BURAK YEDEKÇİ ÖZGEÇMİŞ Burak Yedekçi İzmir’de doğdu. Şu an Ege Üniversitesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nde eğitimine devam etmektedir. FİLMOGRAFİ KırmızıEmpozeKirpiğin Gölgesindeki KarıncaBir Boncuk Hikayesi (Belgesel)
Devamını oku...

Bölge

Yedi kadın işçi. Türkiye’nin dört ayrı şehrinde dört ayrı serbest bölge. Etrafını çeviren yüksek duvar veya tel örgülerle bir çalışma kampını andıran bölgeler. Bu belgeselde, Türkiye’nin çeşitli serbest bölgelerinde çalışan kadın işçilerin çalışma koşullarına ilişkin tanıklıkları, deneyimleri, yaşamla ilgili beklentileri yer alıyor. Yalnızca bölgenin etrafındaki değil, kadın ve kadın işçi olmanın etrafını çepeçevre kuşattığı tel örgüleri de belirginleştiriyor. Öyle ki, bölgenin sınırlarının nerede kalktığı, neresinin içeri neresinin dışarısı olduğu muğlaklaşıyor… KATILDIĞI FESTİVALLER Globale 2011 Berlin 1. Fîlmamed Diyarbakır Belgesel Günleri,May 2011 / 1. Fîlmamed Diyarbakır Doc. Days 9.Uluslararası Filmmor Kadın Filmleri Festivali,Mart 2011/Int. Filmmor Women’s Film Festival 7. Asya Kadın Filmleri Festivali, Hindistan 2011 / 7.IAWRT Asian Women Film Festival, India,March 2011 2. Canadian Labour International Film Festival, Kasım, 2010…
Devamını oku...

Bölünmüş Ruhum

Zaman, acımasızca geçip insanlara bir çok şeyi unuttursa da bazı anlar insanların gözünün önünde tekrarlanmaya devam eder. Bunları, çekilmiş fotoğraflar, kaydedilmiş videolar, önceden tutulmuş notlar destekler. Anılar, geçmişten arda kalmış hayata bu şekilde anlam katar. Farklı topraklara göç edip yaşamlarına oralarda devam etmek durumunda olan insanlar da geçmişlerine özlem duyarak bulundukları mekanlara alışmaya çalışırlar. Farklılıkların getirdiği zorluklar kendini zamanla alışmaya bırakır. Ardından, gezinilen yerler, yapınılan işler, bulunulan mekanlar, insanların anılarına çağrışımlar yapmaya başlar. Daha sonrasında yaşanılan hatıralar da bunların şekillenmesine yardımcı olur. Dolayısıyla, bir kişinin yaşanmışlıklarından yola çıkan bu film, bir bütün içindeki parçaların yani bölünmüş ruhun aslında insanın içindeki hatıraları simgelemekte olduğunu bize gösterir. Bu bağlamda film, memleket kavramını da bize sorgulatmaktadır. ALDIĞI ÖDÜLLER GOÜ 1. Ulusal Kısa Film…
Devamını oku...

Büyük Anadolu Yürüyüşü

“Anadolu’yu Vermeyeceğiz” sloganıyla,  Hidro-Elektrik Santrallerine ( HES ) ve doğanın yok olmasına sebep olan her türlü uygulamaya karşı 2 Nisanda Artvin den ( Doğu Karadeniz Kervanı ) başlayarak,  11 ayrı Kervanla Ankara’ya yürüyen doğa gönüllüsü grupların 40 gün süren yolculukları.
Devamını oku...

Çavlirê (Beklerken)

Yatalak annelerine bakmakla yükümlü olan iki kız kardeş... İkisinin de  çocuğu dağa gider.  Büyük kardeş iki defa oğlunun ölüm haberini alır, fakat kesin bir bilgiye ulaşılamadığı için, oğlundan gelebilecek haberi büyük bir umutla beklemektedir.Küçük kardeş ise şarkılarıyla tanınan kızını bir süre önce çıkan bir çatışmada kaybetmiştir. Televizyon bu iki kardeşin dünya ile kurdukları tek bağdır çünkü arada bir de olsa çocuklarının kliplerini oradan izleyebilmektedirler.
Devamını oku...

Cono Ahmet'in Çocukları

Onlar bugüne kadar sadece mahkeme salonları ve karakollarda söz almıştı... 1911 yılında Toroslar'ın Bolkar yaylalarında dünyaya geldi. İlk evliliğini on beş yaşında, babasının peşinden gittiği Bulgaristan'da bir Roman kızıyla yaptı. Uzun yıllar Suriye, Irak, İran ve Ürdün'de yaşadı ve buralarda da evlendi. 1942'de beş karısıyla birlikte Adana'ya yerleşti. 1985'te öldüğünde 42 çocuğu 150 torunu olan Cono Ahmet, 300 hanelik bir aşiretin reisiydi. Bugün ise ''Cono Aşireti'' Türkiye'nin birçok ilinde yaşayan, mensupları on binlerle ifade edilen bir topluluk halini aldı. Türkiye'deki belki en uç aşiret olan Conoların ötekileşmesinin ve kuralsızlaşmasının konu edildiği belgesel, aramızda dolaşan hırsızlar, kimliksiz çocuklar ve 10-11 yaşından itibaren evlendirilen kız çocuklarına yer veriyor. Filmde, hırsızlık yapmayı bir hayat tarzı haline getirmiş kuralsız ve eğitimsiz bir topluluk olan…
Devamını oku...

Davutpaşa'nın Külleri

Yaşadığımız hayat çelişkileriyle devam eden bir süreçtir. İnsan, tüm bu çelişkiler içerisinde varlığını korumak ve devam ettirmek için uğraş vermektedir. Yaşanan olaylar, genel toplumsal sonuçlarından ayrı olarak, kişilerin yaşamında da önemli değişikliklere yol açar. Toplumsal yarar bireyler açısından trajedilere yol açabildiği gibi, bireysel sevinçler toplumsal felaketlerin göstergesi de olabilir. 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu / Davutpaşa Emek İş Hanı’nda bulunan maytap atölyesinde meydana gelen patlama da böylesi bir süreçtir. Bu patlama;“birilerinin” düğünlerini, şenliklerini eğlenceli dönüştüren maytapların,“diğerlerinin”  yaşamını nasıl kedere dönüştürebildiğini ortaya koymuştur. AYTEN BAŞER ÖZGEÇMİŞ Erzincan da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Sinema Tv bölümün ü bitirdi. Şu an Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sinema Televizyon bölümünde yüksek lisans öğrencisidir. FİLMOGRAFİ Dön Oyun Oynayalım / 2006 Nefes / 2007 Dokunma…
Devamını oku...

Diren İş

Tekel işçilerinin direniş öyküsüne farklı bir bakış. BURAK KOÇAK ÖZGEÇMİŞ 1987 yılında Ilgaz’da doğdu. 2004 yılında Ankara Bahçelievler Deneme Lisesinden mezun oldu. 2005 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümüne girdi. Fotoğraf sanatıyla ilgilendikten sonra belgesel ve kısa filmler çekmeye başladı. 2005-2006 yıllarında İlef Kısa Film ve Belgesel Atölyesinde asistan öğrenci olarak çalıştı. 2007-2008 yıllarında Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezinde (Ankuzem) asistan öğrenci olarak görev aldı. Kısa film yapımı dersi kapsamında çekilen bir kaç kısa filmin yapımına yardımcı oldu. 2011 yılında Ankara Üniversitesi İlef mezunu oldu. FİLMOGRAFİ Aslı Olmayan Çingene - 2007 Koleksiyon  - 2007 Kaçış Yok  - 2008 Otostop  - 2008 İzdüşümsel Fanteziler - 2009 Diren İş - 2010 Hesapsız - 2007 .... Kameraman (Kurmaca) Bihaber -…
Devamını oku...

Disa Ji Aşiti

Dilşah Özgen (68) , 1990 ile 1995 yılları arası faili meçhul cinayette eşini, çatışmalarda iki çocuğunu kaybeder. Köyü yakılıp, boşaltılan ve uzun süre yoksullukla mücadele eden Özgen, Diyarbakır merkezde yaşasa da, Kulp’a bağlı harabeye dönmüş köyünden de kopamaz. Özgen, zorluk ve acı dolu yaşamına rağmen mutluluğun barışla gelebileceğine inanıyor. Bu inancı ile birlikte ilerleyen yaşına rağmen Barış Anneleri İnisiyatifi isimli kadın sivil toplum örgütünde de mücadele ediyor. ASMİN BAYRAM ÖZGEÇMİŞ 1987 yılında Diyarbakır merkezde doğdu. İlköğretim ve liseyi Diyarbakır’da tamamladı. 2005 yılından itibaren Dicle Haber Ajansı (DİHA) Görsel Servisi’nde çalışmaya başladı. 2009 yılında ise Sim Prodüksiyon’da kameraman ve montaj elemanı olarak çalıştı. 2006 yılından bu yana çok sayıda program, tanıtım, klip ve belgesel çalışmalarına dahil olan Bayram, Sim Prodüksiyon bünyesinde…
Devamını oku...

Dışarıdakiler

“Özgürlük” kavram olarak, içi çok çeşitli unsur ve fikirlerle doldurulabilecek bir kavramdır ve kişiden kişiye değişir. Cezaevindeki insanların hayat pratiklerini ve düşüncelerini sunmak, birçok insanın kafasındaki özgürlük kavramını yeniden sorgulatabilecek bir konudur. Bu kavramın yeniden sorgulanması, özgürlüğün, daha insani ve bir arada yaşayabilme olanaklarımızı genişletebilecek niteliklerle tanımlanmasını sağlayabilir. İçerdekiler, hayatları boyunca dışarıda oldukları için içeridedirler. Yani onlar aslında genel paradigmanın hep dışında kalmışlar ve yoksulluğun neden olduğu hayat koşulları içerisinde suçu bir noktasından hayatlarına bulaştırmışlardır. Onların bizden çok büyük farklarının olmadığını apaçık ortada… Dışarıda olan onlar mı, yoksa biz miyiz? HÜSEYİN AYDIN ÖZGEÇMİŞ 1990 yılında İstanbul’da doğdum. İlk ve orta öğrenimi İstanbul’da tamamladım. 2009 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Sinema ve Tv bölümünü kazandım. FİLMOGRAFİ Başka Dünya Yok Deremen…
Devamını oku...

Erken Türk Tarihi

Turgay Tüfekçioğlu, 1968'den beri takip ettiği, araştırmalarını çalıştığı ve 90'lı yılların başında da tanıştığı, Türk dünyasının en değerli dil ve tarih araştırmacısı Kazım Mirşan'ın çalışmalarına, iddaalarına ve tespitlerine, hakikate peşinde koşan Türk ve dünya insanının dikkatini çekmek için bu belgeseli hazırladı. Türk kelimesi nereden gelir? Türkler kimlerdir? Türkçe'nin kökeni ve insanlığın geçmişi nereye dayanıyor? Bize öğretilen tarih doğru mu? Dünyada başka hiç kimsenin okuyamadığı eski yazıları, yazıtları Kazım Mirşan ne zamandan beri, neden ve nasıl okumaktadır? Bunların sonuçları nelerdir? TURGAY TÜFEKÇİOĞLU ÖZGEÇMİŞ 1950 yıllında Ankara’da doğdu. 1972 Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1972 Ankara İktisadi Bilimler Akademisinde İşletme Yönetimi’nde lisansüstü çalışma yaptı. 1973’te A.D.M.M.A’nde asistan oldu. 1974-1976’da Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans yaptı.…
Devamını oku...

Evdalê Zeynikê

Ünlü Kürt Dengbêji Evdalê Zeynikê, annesi tarafından fakirlik içinde büyütülür. Otuz yaşında gördüğü bir rüya hayatını tamamen değiştirir. Evdal dağa, taşa, zozanlara kılam okumaya başlar. Atıştığı her dengbêji yanık sesi ve şairane yorumuyla alt eder. Kısa bir zamanda Serhad’ın en ücra köşesinde namı duyulur. Kundakta bulduğu terk edilmiş bir çocuğa babalık yapar. Evlatlığı Temo 8 yaşlarına gelince Evdal kör olur ve hayata küser.  Bu dönemde kanadı kırık bir turnaya da dost olan Evdalê Zeynikê, artık dengbejliğinin en verimli kılamlarını üretmeye başlar. Trajedisini ve aşkını lirik bir dille haykıran dengbêje, kanadı kırık turnası ve evlatlığı Temo birer sığınak olurlar.
Devamını oku...

Eylül'de Bile Gülmek

12 Eylül’den bugüne belki pek çok acı unutuldu, üstü örtüldü, belki kanatmadan o yaraların kabukları kalkmayacak. Ancak hatırlanınca dahi gülümseten, anlatılınca her yaş grubunu güldüren pek çok olay da yaşanmıştır. Herhalde, gençler ailelerine “içeriden”çıkınca bu “komik” olayları anlattı. Anlattı ki, aileleri daha fazla üzülmesin. Mutlaka, yaş aldıkça bu olayları yaşayanlar, çevre gençlerine bu olayları anlattı. Anlattı ki, gülmenin, olayların komik yönlerini görmenin gücü yitmesin, büyüsün. Anlattı ki, halen gülümseyen ve gülümsedikçe gençleşen gözler gördüklerini unutmadan, anlatamaz hale gelmeden başkaları da bilsin, öğrensin. Belgeselde, dönemin tanıkları ve yakınları ile yapılan röportajlar ana gövdeyi oluşturuyor. Dönemin üniversite ve lise öğrencilerinden yaşadıkları gündelik olayların komik olanlarını anlatmaları istenmiş. Sürecin tutuklu ve hükümlüleri bir çok cezaevinde yaşadıkları güldürücü olayları anlatmış. Yakınların, ailelerin yaşadıkları komik…
Devamını oku...

Fgr

Türk sineması arkasında kalan yardımcı oyuncuların hayatlarındaki zorluklar ve sıkıntıları  anlatılmıştır.Bu zorlukların yanında Beyoğlu’nun unuttukları isimleri olan bu karakterlerin sinemaya verdikleri ve onlardan aldıkları üzerinde durulmuştur.Hayatlarının her noktasına girilerek onların birebir yaşantıları gösterilmiştir. DOĞANCAN AKTAŞ ÖZGEÇMİŞ 1990 yılında Alanya da doğdu,ilkokul yıllarını Çanakkale Gazi İlköğretim okulunda geçirdikten sonra doğdu şehir Antalya da öğrenimine devam etti.Lise yıllarını Antalya Yavuz Selim Lisesinde geçirdikten sonra şuanda okuduğu okul Erciyes üniversitesinde Radyo Sinema ve Televizyon 3.sınıf öğrenci olarak eğitimine devam etmektedir. Sinema gençlik hayali olmuştur onun için, lise yıllarında birkaç amatör senaryo denemeleriyle başladı daha sonra bu alanla almakta olduğu eğitimle hayalleri için yola çıktı,Sinema onun için bir tutku haline geldi onunla olmadığı zaman mutsuz onunla olduğu zaman mutlu bir insan oldu.Boşzamanlarında Basketbol oynamak…
Devamını oku...

Gavurun Parası

 1961 yılı, Türkiye'den Almanya'ya emek göçünün resmi anlaşmalara bağlı olarak başladığı yıldı. İkinci Dünya Savaşı'ndan yıkıma uğrayarak çıkan Almanya, kapitalizmin güçlü bir kalesi olarak yeniden inşası için yoğun bir emek gücüne gereksinim duyuyordu. 1961 yılında Türkiye ile Federal Almanya arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde bu emek gücünün önemli bir kısmını karşılamak üzere Türkiye'nin hemen her bölgesinden yoğun bir emekçi göçü yaşandı Almanya'ya. Kendi dedesi de işçi olarak uzun yıllar Almanya'da çalışmış olan Adem Erkoçak, öğrencisi olduğu Nâzım Hikmet Akademisi'nin 2011 Ekim'inde gerçekleştirdiği emek göçünün ellinci yılı etkinlikleri doğrultusunda, çekim malzemesini toparlayıp, dedesi ile buluşmak üzere Yozgat'ın Lök Köyü'ne doğru yola düştü. Dedesiyle yaptığı görüşmeler esnasında aynı köyden başka yol ve "kader" arkadaşlarına da rastladı. Bu "basit"(!) insanların hepsinin, adeta birer Odysseus…
Devamını oku...

Halepçe Hıway Nemir / Sonsuz Umut

16-17-18 Mart 1988, Halepçe ve çevre köylerin kimyasal bombalarla vurulduğu günlerdir. Enfal adı verilen, Saddam rejiminin Kürtleri topyekûn katletme girişiminin bir parçası olan bu katliam, hızlı ve kitlesel bir soykırım uygulaması olarak da tarihe geçer. Halepçe soykırımından rastlantısal bir biçimde kurtulan 10 kişiyle yapılan görüşmelerden oluşturulan bir anlatı eşliğinde, arşiv görüntüleri ve yeni çekimlerle olayın bütün boyutları ele alınmaya çalışılmıştır. FATİN KANAT ÖZGEÇMİŞ Sinetopya sinema grubunun yöneticilerinden biridir. İran sineması çalışmıştır. İran Sinemasında Kadın başlıklı bir kitabı vardır. Halepçe/Sonsuz Umut onun ilk filmidir. NECMETTİN SALAZ ÖZGEÇMİŞ Kürtmüşüz, Bir Derenin Gözyaşları: Zilan , Adule 1-2, Halepçe adlı kitapların yazarıdır. Halepçe/Sonsuz Umut ilk filmidir.
Devamını oku...

Hamal Arabası

Film Van merkezde çekilmiş olup hamal arabası kullanan kişilerin dramını vermektedir. Deprem öncesi ve sonrasında çekilen film genelde doğal olarak çekilmiştir. Hamal arabası kullanan insanların başka geçimi olmadığı için günlük kazandıkları para onlara yetmemektedir. Bu durumda çocukları rahat bir yaşam sürdürememekte… YUNUS İNCE ÖZGEÇMİŞ Van’ın Gevaş İlçesinde doğan yunus ilköğretimini Van’da tamamladıktan sonra İstanbul Çapa A.Ö.L bitirdi Atatürk üniversitesi K.K.E.Fakültesi ilköğretim matematik öğretmenliği bitirdikten sonra Van Yüzüncü Yıl Van Meslek Yüksek Okul Radyo Televizyon Teknolojisi öğrencisi…. FİLMOGRAFİ Belgesel: Artos’un Çığlığı, Hamal Arabası… Kurmaca: Fanta Reklamı, Bakış Açısı…
Devamını oku...

İn Out

“IN/OUT” Avrupa’da düzenlenen bir belgesel projesine Türkiye’den katılan bir film yapımcısının Sırbistan’dan sınırdışı edilişini ve domino taşı etkisi yaratan bu olayın sebep olduğu problemleri konu ediyor. Bir bölümü sınırda çekilen çekilen gerçek görüntüler olmak üzere 3 bölümden oluşan animasyon belgesel türündeki film, sınır kavramını görselleştirerek ülkelerarası geçişlerde uygulanan yaptırımları ve farklı ülkelerdeki yurttaşlık durumlarını sorguluyor.
Devamını oku...

İşte Böyle

Hes musibeti erzurum bağbaşı'nı da vurdu. senelerdir süren hukuki ve fiziki mücadele, müteahhit firmanın baskısıyla yöre halkının aleyhinde seyrediyor. köylülere verilen akla ziyan cezalardan biri, 17 yaşındaki leyla'nın tüm köyle konuşmaktan men edilmesi. ilk kez devlet şiddetine maruz kalan köylüler, susuzluğa ve suskunluğa mahkum edilseler de gündelik hayat devam ediyor, elbet. OSMAN ŞİŞMAN ÖZGEÇMİŞ '79 izmir doğumlu. odtü felsefe mezunu, endüstri ürünleri tasarımı doktora öğrencisi. anadolu üniversitesi'nde okutman. ÖZLEM SARIYILDIZ ÖZGEÇMİŞ Lisansını odtü, endüstri ürünleri tasarımı’nda; yüksek lisansını aynı okulun medya ve kültürel çalışmalar bölümünde tamamladı. 2004-2005 arası university mcgill’de araştırma asistanlığı yaptı. halen bilkent ünivertesi, grafik bölümünde doktoraya devam etmekte. bir süredir belgesel ve videoyla meşgul.  FİLMOGRAFİ 2001 sss: f2002 not yet rendered2003 1+1=12004 some about my mother2004 weaving…
Devamını oku...

Kağıtçı

Her gün daha çok yüzleşilen,  giderek daha çok  kanıksanan,  gün geçtikçe  çoğalan,  çoğaldıkça görünmez olan, kendilerinden ağır kağıtları, atıkları  el arabalarıyla gün boyu taşıyan “kağıtçılar”  yanımızdan sessizce geçiyorlar... Türkiye’de yaklaşık 300 bin kişi çöplerden atık  toplayarak yaşamını kazanıyor. Bu sayı gün geçtikçe artıyor. “KAĞITÇI” belgeseli,  çöplerden kağıt ve atıkları toplayarak yaşamlarını sürdüren ve kağıtçı olarak adlandırılan geri dönüşüm işçilerinin yaşam mücadelelerinden ve sorunlarından kesitleri onların dünyasından aktarmaya çalışıyor. NERİMAN ELDEM ÖZGEÇMİŞ 1967 İstanbul doğumlu. 1986 yılında Bakırköy Ticaret lisesini bitirdi. Evli ve bir çocuk annesi. Halen bir işletmede muhasebe müdürü olarak çalışıyor.    2008 yılında girdiği İstanbul Kültür Üniversitesi Radyo TV Yayıncılığı Ön lisans bölümünü 2010 yılında birincilikle bitirdi.  “KAĞITÇI” adlı belgesel film ilk çalışmasıdır. FİLMOGRAFİ “KAĞITÇI”   Belgesel  2010 -2010 “EARLY…
Devamını oku...

Kara Vagon

“Kara Vagon/38 Dersim Sürgünleri” adlı belgeselimiz 1937-1938 yılları arasında Dersim’de yaşanmış büyük katliam ve beraberinde zoraki asimilasyona ve “Mecburi iskana/sürgüne” tabi tutularak yerlerinden edilen, tüm aile fertlerinin katledildiği bireylerin Türkiye’nin değişik illerine sürgünlerini, tarihsel dokümanlar eşliğinde, bir ibret sertifikası olarak tarihe bir dip not olarak sunuyor.
Devamını oku...

Karanfil

Türkiye’de kesme çiçek üretiminin yaklaşık %60’ını oluşturan karanfil,  ihraç edilen çiçeklerin de başında geliyor. Kırmızı, beyaz, sarı, pembe ve renk renk karanfiller bazıları için sevilene duyulan kalp kırıklığını ifade ederken bazılarınınsa kalbini kırıyor. Antalya’nın Aksu ilçesine bağlı Kumköy-Çiçekli’de karanfil seralarında çalışan göçmen işçilerin kalbini kırdığı gibi... ”Karanfil” göçmen işçilerin yaşadıkları zorlukları ve uğradıkları haksızlıkları dile getirmeye çalışıyor.  Unutulmuşluğa, çaresizliğe, yoksulluğa ve yoksunluğa tanıklık etmeye çabalıyor. 18. Altın Koza Film Festivali Ulusal Öğrenci Filmleri Belgesel Kategorisi / Finalist 11. Frankfurt Türk Film Festivali Kısa film Dalı / 1.lik Ödülü SILA ÖZSOY ÖZGEÇMİŞ 4 Haziran 1987 Sivas doğumlu. Antalya’da yaşıyor. Halen Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü son sınıf öğrencisi. FİLMOGRAFİ Köprü (2009) Soyulmayan Kabuk (2011) Değişim (2011)
Devamını oku...

Nalınteri

Salı günleri kurulmakta olan Tire pazarı, geleneksel bereket duası ile açılışını yapar. Esnaf bereket, bolluk ve helal kazanç için duasını eder ve tezgâhlarını kurar. Bu esnaflardan biri de sanatının son temsilcisi olan Cemil Tolga’dır. Altmış beş yıldır babasından kalma mesleğini devam ettiren Cemil Tolga’nın pazar günleri hem müşterisi hem de işi çoktur.  HANDE ZERKİN ÖZGEÇMİŞ 1984 yılında İzmir’de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi Film Tasarımı bölümünde yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. FİLMOGRAFİ En Değerli / 2007 / Kurmaca / Yönetmen Hiphop ve Tarifesi / 2008 / Belgesel / Yönetmen Poke The Door / 2009 / Kurmaca / Kameraman Bir Köhne Kahvehane / 2009 / Belgesel / Yönetmen Meret / 2009 / Kurmaca / Kameraman Geri Dön / 2010 / Kurmaca / Görüntü…
Devamını oku...

Ondine'in Laneti

Şu anda 4.5 yaşında olan ve tamamen tesadüf eseri hastalığının tanısı koyulan, hayatının herhangi bir döneminde uyuyabilmek için bir makineye bağlanmak zorunda olan küçük bir kızın öyküsü. Ve onu hayatta tutabilmek için bir ailenin yaşadıkları.     CAN SABUNCUOĞLU ÖZGEÇMİŞ Türkiye'nin görkemli doğal güzellikleri ve tarihi ile iç içe büyüdü. Yeni yaşam deneyimleri edinmeyi ve doğa da vakit geçirmeyi seven Can,İstanbul'da sinema eğitimini tamamladıktan sonra çeşitli ajanslara bağlı reklam filmleri ve kurumsal filmler yaptı, TRT de belgesel yapımlarda görev aldı. Bir süre Amerika'da yaşadı ve The New England Institute of Art'ta dijital video prodüksiyonu eğitimi alarak kendini zenginleştirdi. Bilgi ve deneyimlerinide yanına alarak Döndüğü İstanbul'da belgesel ve reklam alanlarında çalışmalarına devam etmekte. FİLMOGRAFİ Hasankeyf 2010
Devamını oku...

Öteki Yüzler

Öteki Yüzler adlı belgeselde, bir insan hakkı sorunu olan çocuk işçiliği konusu işlenmiştir. Türkiye’de bulunan ve okuma çağında olan çocukların çalışma koşulları ele alınmıştır. Temelde sosyo- ekonomik olarak görülen çocuk işçiliği konusunu, bu belgeselde göçün ve terörün de ne kadar etkili olduğunu, çocukların gözünden yalın ve gerçekçi bir şekilde anlatmıştır. ALDIĞI ÖDÜLLER Gaziantep ünv. nde organ bağışı konulu festivalde 1.lik ödülü OLCAY BATI ÖZGEÇMİŞ 1987 yılında Yozgat’ta doğdu. İlkokulu Almanya’da okuduktan sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Başkent Üniversitesi Türkçe Öğretmenli bölümünü bitirdi. Halen kısa film yönetmeni olarak üretimlerine devam ediyor.     FİLMOGRAFİ Künye
Devamını oku...

Pepuk’un Sesi

Almanya yurttaşı Udo Sürer ve Dersim kökenli bir anneden doğan kızı Daria Deniz Sürer, 1938 Yılından bu yana kökleriyle ilişkileri kopartılmış olan Daria'nın anne tarafının izini sürmeye karar verirler. . Dersim'in Pulur ( Ovacık ) İlçesine bağlı olan ve sadece "M" harfi ile başladıklarını bildikleri köyü ve Daria'nın akrabalarını bulmak için yola çıkarlar. Udo'nun 2. Dünya savaşı sırasında Almanların NAZİ ordusu içerisinde yer alan ve İtalya'daki toplu katliamlarda imzası olan bir askerin oğlu olması ise bu seyahate ayrı bir anlam katacaktır.
Devamını oku...

Rezonse

  1998 yılında faaliyete geçen Dicle Barajı, toprakları sular altında kalan köylüleri göçe zorlamış kalanları ise sebep olduğu iklim değişikliği nedeniyle azalan tarım ürünleriyle baş başa bırakmıştır. Üzüm de bu ürünlerden yalnızca biridir. Elli kişiyle gidilen bağbozumu üç kişiyle karşılanır olmuş, toplanan üzümler her biri birbirinden zahmetli işlerle pekmeze, pestile, kesmeye dönüşmüş ancak egemen sistemin tüketim anlayışı sebebiyle hak ettiği değeri göremez olmuştur. Bu durum akıllara ‘biz bu işi neden yapıyoruz?’ sorusunu getiriyor ve üzüm mahsullerinin üretiminden vazgeçilmesine zorluyor. Bu sadece bir geleneğin yok olması değil aynı zamanda bağbozumu sırasında kullanılan kelimelerin kaybolmaya yüz tutmuş kirmanckî dilinden silinmesi anlamına da geliyor.
Devamını oku...

Sayfalar Arasında Bir Gölge: Sahaf Vahan

İstanbul, Beyoğlu’nun en eski kaldırım sahafı Vahan Kocaoğlu, 2005 yılında  kırk seneden beri sokak sahaflığı yaptığı Galatasaray, Kartal Sokak’taki yerinden Beşiktaş’a sürüldü. Yozgat, Boğazlıyan’dan 1928’de ailesiyle İstanbul’a gelmiş, 1935’lerden beri Beyoğlu’nu mesken edinmiş Ermeni sahaf Kocaoğlu (1925), 1930’lardan günümüze İstanbul’un geçirdiği sosyo-kültürel, toplumsal dönüşümlerin, ülke tarihinin pek çok kırılma noktasının, değişimin canlı tanığıdır.  Türkiye kültür-sanat hayatından pek çok entelektüel Vahan Kocaoğlu’nun müşterisi olmuş,  sahaflığıyla günümüzün önemli sahaflarına bu mesleği sevdirmiş,  sattığı kitap ve nesnelerle pek çok kişiye çalışmaları için konu vermiştir.   Vahan Usta, Vahan Bey, Vahan Amca, Vahan Abi, Kaldırım Sahafı Vahan… Bir İstanbul beyefendisinin, İstanbul’un yaşayan  en eski kaldırım sahafının ağzından ve ailesinin, müşterilerinin, dostlarının tanıklıklarıyla, hayal sahaf Vahan Kocaoğlu’nun sahaflığına, İstanbul tutkusuna (taş plaklar, İstanbul’un, sahaflığın  geçirdiği…
Devamını oku...

Seyid / Hakikat Yolunda

Özkan Küçük, bu belgeselinde, öncü bir Alevi Dedesi olan kendi babasının hikayesini anlatıyor.Seyid Musa Dede, Türkiye’de bugünkü anlamıyla ilk Cemevini kuran,  çocukluğu eski zaman Dersim’inde geçen, Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık eden ve payına düşen acıları da yaşayan 77 yaşında bir Alevi Dedesidir.İstanbul’dan Dersim’e birlikte yapılan bir yolculuğun paralelinde, çocukluğunun Dersim 38 anılarından günümüze düşünsel bir yolculuğun anlatıldığı belgesel, aynı zamanda Aleviliğin insan odaklı felsefesinin temelleri üzerine de eğilen ender filmlerden biri olma niteliğine sahip.İnanç ve ibadet özgürlüğü en çok kısıtlanan topluluklardan biri olan Aleviler, günümüzde çok sayıda cemevine sahip olmakla birlikte, hiç bir yasal güvenceye sahip değiller. ALDIĞI ÖDÜLLER “Li Serxaniyên Diyarbekirê” (Diyarbekir Damlarında...)PAM 2005 Çevre Filmleri Festivali – İkincilik Ödülü2006 Ankara Uluslararası Film Festivali – Üçüncülük Ödülü2006 Barış İçin…
Devamını oku...

Sılo Qız

Sılo Qız, halen Dersim'de (Tunceli) yaşayan, yüz yaşını aşkın ünlü bir söz ve keman ustasıdır. Henüz beş yaşındayken babasından keman çalmayı öğrenir. Bir süre sonrada söylemeye başlar.  Halkın yaşadığı acıları, sevinçleri, yaşanılan olayların hikayelerinden yola çıkarak doğaçlama usulüyle müziğe aktarır. Platonik aşklarla sevdiği kadınlar için de  sayısız sevfa türküleri söyler.  Müziğini genellikle köy düğünlerinde ve taziyelerde icra eder. 1938 Dersim isyanının canlı tanığı olan Sılo Qız direnişi ve sonrasında gelişen katliamı destansı ağıtlarla dile getirir. Tamamı Zazaca çekilen belgesel, bu ünlü dengbejin (ozan) yüzyıllık yaşam ve müzik serüvenini anlatıyor. BÜLENT BORAL ÖZGEÇMİŞ 1972 yılında Bingöl'de doğdu. İlkokulu Bingöl'de, ortaokul ve liseyi İstanbul'da okudu. 1997'de KAYY-DER'de tiyatro çalışmalarına başladı.  Birçok tiyatro oyununda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 2008 yılında Mezopotamya Sinema Kollektifi'nde…
Devamını oku...

Sînor û Mırın

1943 yılında Van’ın Özalp İlçesi’nde kaçakçılık yapan ve Ahmed Arif’in de “33 Kurşun” şiirine konu olan 33 Kürt köylüsünün Orgeneral Mustafa Muğlalı tarafından öldürülmesinden beri kaçakçı ölümleri sürekli devam etti. Bu belgeselde her yıl onlarca kişinin kaçakçılık yaptığı için öldürüldüğü Özalp ve Başkale İlçesi’ne bağlı sınır köylerinde ekmeklerinin peşinde koşarken yaşamını yitirenlerin öyküsü anlatılıyor. Belgeselde anlatılan hikayeler arasında, henüz 13 yaşında olmasına rağmen babası daha önce sınırda vurulduğu ve yaralı olduğu için kendi deyimiyle aç kalmamak için gecenin karanlığında köyün gençleri ile atına iki bidon yükleyip, ölüme yürüyen çocuğun kendi ağzından hikayesi de var.   UBEYDULLAH HAKAN / ABDURRAHMAN GÖK ÖZGEÇMİŞ Abdurrahman GÖK 17 Nisan 1980 tarihinde Batman’ın Kuyubaşı Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokulu doğduğu köyde okudu. Ortaokulu ve liseyi Batman’da…
Devamını oku...

Son Kale

“Son Kale”, tarihi antik dönemlere dayanan, İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kadifekale’nin kentsel dönüşüm sürecine ait hikayesini anlatır. Bu süreçte semtin ve semtin sakinlerinin başına gelenler ve başından geçenler içerden bir gözün tanıklıklarıyla verilir. Kale’nin trajik yazgısı, semtin sakinlerinin, yetkililerin, hukuk ve bilim insanlarının görüşleriyle desteklenerek yansıtılır. Bu hikayeyle Kadifekale örneğinden yola çıkılarak kentsel dönüşüm projeleriyle değişen hayatlar, kırılan umutların hikayesine insandan yana bir bakışla yaklaşılmaya çalışılır. “Son Kale” bir değişimi anlatırken, teknokratların unuttuğu ya da göz ardı ettiği “ insan” gerçeğini, bize bir ağıt diliyle hatırlatır. ALDIĞI ÖDÜLLER V. Uluslararası Mimarlık ve Kent filmleri festivali- Ulusal Kategori Finalist ve Gösterim hakkı ZUHAL AKMEŞE ÖZGEÇMİŞ 1981 yılında Mardin’de doğdu. Afyon Kocatepe Üniversitesi Uşak Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği…
Devamını oku...

Toruk

Belgesel Ankara Kızılcahamam’da meşe odunu kömürü yapımı için,doğunun farklı illerinden mevsimlik olarak çalışmaya gelen ve burada sekiz ay kalan ailelerin yaşamlarını anlatır. Bu sekiz aylık süreç içinde çadırlarda yaşayıp,her türlü zorluğa göğüs gererek meşe odunu kömürünü üretirler.”Toruk”,bu üretim aşamasının başından sonuna kadar birbirleri için yaptıkları fedakarlıkları ve aralarındaki yardımlaşmayı konu alır.
Devamını oku...

Tuz Su Un

Bir grup insanın talepleri icin yol kesmesi eylemine verilen ad.     90'lar arjantin'ininin politik atmosferinde büyük kitlelerin eylem biçimi olarak ortaya çıkan pikete; genelde işsizlerden müteşekkil piketeros hareketi ile anılmaya başlanır. piketeros, ana-akım medyada, yoğunlukla, maskeleri ve ellerindeki sopalarıyla, şiddet yanlısı erkekler olarak temsil edilirler. tuz, su, un; bu baskın temsil içinde adı neredeyse hiç geçmeyen ve hareketin %70'ini oluşturan kadınlara, ctd: anibal verón aşevlerine bir ziyarettir. ÖZLEM SARIYILDIZ ÖZGEÇMİŞ lisansını odtü, endüstri ürünleri tasarımı’nda; yüksek lisansını aynı okulun medya ve kültürel çalışmalar bölümünde tamamladı. 2004-2005 arası university mcgill’de araştırma asistanlığı yaptı. halen bilkent ünivertesi, grafik bölümünde doktoraya devam etmekte. bir süredir belgesel ve videoyla meşgul.  FİLMOGRAFİ 2001 sss: f2002 not yet rendered2003 1+1=12004 some about my mother2004 weaving dream2006…
Devamını oku...

Yalnızlığın İki Yüzü

Hatay’ın Kırıkhan İlçesinde Amik Gölü ortasında terkedilmiş bir adada yaşayan bir anne ile kızının yaşam hikayesi...
Devamını oku...